26 Ekim 2017 Perşembe

Bakan Tüfenkci, yeni kurulan sistemi de anlattı: Artık herkes T.C. kimlik numarası ile Bakanlığın web sitesi ya da e-devlet sistemi üzerinden adına şirket kurulup kurulmadığını görebilecek.

GÜMRÜK BAKANI'NDAN ÇOK ÖNEMLİ AÇIKLAMA! 
KESİNLİKLE HERKESİ İLGİLENDİRİYOR
Bakan Bülent Tüfenkci, yeni kurulan sistemi anlattı: Artık herkes T.C. kimlik numarası ile Bakanlığın web sitesi ya da e-devlet sistemi üzerinden adına şirket kurulup kurulmadığını görebilecek.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Tüfenkci konuşmalarından satır başları:
Irak merkezi hükümeti ile aramızda ikinci bir sınır kapısı daha açılması noktasında fikir birliği oluştu. Biz, Irak merkezi hükümetinin bu konuda istekli ve hevesli olduğunu gördük. Konuyla ilgili olarak iki hükümet arasında gerekli, zorunlu ve hukuki adımlar atıldıktan sonra, büyük bir ihtimalle önümüzdeki günlerde Ovaköy Sınır Kapısı açılabilir.
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ KIRILGAN BİR ZEMİNDE YÜRÜYOR
AB ve AB Ülkeleri Türkiye ticari açıdan vazgeçilebilecek ülkeler değil. Bunu, aslında ABD'de çok açıklık ve netlikte görüyor. Şurası asla unutulmamalıdıt ki; AB ticari menfaatler üzerine kurulmuş bir birliktir. Asla çıkarlarından feragat edemezler.
AB'NİN YAPTIRIM İDDİALARI
AB ticari menfaatler üzerine kurulmuş bir birlik. Taahhütlerini yerine getirmeyen bir Avrupa mali yardımları kesse ne olur kesmese ne olur. Adil bir rekabet istiyorlarsa ekonomik şantaja başvurmamaları gerekir. AB'nin yaptırım iddiaları: Siyasi şantaja dönüştürülmesi ahlaksızlık.
SEBZE VE MEYVE FİYATLARI
Çekirdek enflasyonun artışını masaya yatırmak lazım. Türkiye'de 175 tane hal binası var. Maalesef hiç birinde soğuk hava deposu yok. Aynı zamanda pazar yerlerinin de düzenlenmesi de gerekiyor.
T.C. KİMLİK NUMARASINI GİREN GÖRECEK
Kurduğumuz yeni sistemle artık herkes T.C. kimlik numarasını Bakanlığımızın web sitesi ya da e-devlet sistemi üzerinden girerek adlarına şirket kurulup kurulmadığını veya bir şirketin ortağı olup olmadıklarını görebilecekler ve anında müdahale edebilecekler. Bu önemli bir kolaylık ve güvenlik…

20 Ekim 2017 Cuma

Aldatan Put Avrupa "Gümrük Birliği" Yoluyla Türkiye'yi Sömürüyor. Yüz Milyarlarca Dolar Zararımız Var. Gümrük Birliğinden Derhal Çıkmamız Gerek. Zararın Neresinden Dönülürse Kârdır

58 YILDIR KAPISINDA BEKLETİLİP, SÜRÜNDÜĞÜMÜZ (AET, AT, AB) AVRUPA BİRLİĞİ TÜRKİYE’Yİ AHLÂKSIZCA SÖMÜRÜYOR VE KENDİ MENFUR ÇIKARLARI UĞRUNDA PASPAS GİBİ KULLANIYOR..  
AB, Gümrük Birliği ve Kıbrıs (KKTC) ile ilgili genel görüşme yapılan TBMM Genel Kurulunda Erkan Mumcu Şöyle dedi: ''Yassıada mahkûmları, Mahmet Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, boyunlarında idam fermanı asılı olduğu halde, idam için götürülürken bile AB fikrini tartıştılar. (31 Temmuz 1959 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti, o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) ortaklık için başvurdu. Türkiye, kurulmasından sadece 19 ay sonra, 31 Temmuz 1959'da Dönemin Başbakanı Sayın Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Sayın Fatin Rüştü Zorlu’nun girişimleriyle, AET’ye ortaklık başvurusunda bulundu.) Menderes, AB'ye o zamanki adı Ortak Pazar'a, o dönem müracaat etmişti. AB, Türkiye'nin önünde en az 50 yıllık proje. Bu uğurda verilmiş emekler var. Boyunlarına idam fermanı asılan ve demokrasi şehidi olarak tarihe geçen bu insanlar, ölüme giderken bile Avrupa Birliği'ni konuşuyorlardı. Bunlar, hiçbir zaman abuk sabuk politikalar içinde olmadılar.'' (TBMM Tutanakları, Anavatan (ANAP) Genel Başkanı ve parlamenter Erkan Mumcu)
YÜZ MİLYARLARCA DOLAR ZARARIMIZ VAR. AB KAPANINDA ALEYHİMİZE KULLANILAN GÜMRÜK BİRLİĞİNDEN HEMEN ÇIKALIM. ZARARIN NERESİNDEN DÖNÜLÜR İSE KÂRDIR.
Türkiye'nin büyük bir gafletle, ciddi ve milli bir araştırma yapmadan, balıklama atlayıp, diğer bütün Avrupa Birliği (AB) Üyeleri gibi "önce tam üye olmadan veya kesin tarih alıp, tam üyeliği garanti etmeden girmek" dalaletini gösterdiği menfur tuzak Gümrük Birliği'nin Türkiye ekonomisinde neden olduğu kayıplar raporlaştırıldı. 2017 yılında revize edilmesi beklenen anlaşma, dış ticaret açığının temel sebebi olarak görülüyor. Türkiye'nin refah seviyesini artırması beklenen anlaşmasının aksine azalttığı tespit edilirken, ticaret etkisinin de Türkiye aleyhine işlediği açıkça belirlenmiş durumda. Yine Gümrük Birliği, Türkiye'nin büyümesine de herhangi bir katkı sunmadı.
AB 58 YILDIR TÜRKİYE'Yİ “BÜTÜN ŞARTLAR UYGUN OLMASINA RAĞMEN” DAHİL ETMEDİ
AB'ye üye olmadan Gümrük Birliği'ne giren ilk ülke olma özelliği taşıyan Türkiye'ye, Gümrük Birliği her ne kadar ekonomik entegrasyon anlamında artılar getirse de AB'nin üzerine düşen görevleri yerine getirmemesi sonucu verim alınamadı. AB'nin üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye dahil edilmedi. Türk taşımacılara karayolu taşıma kotaları uygulaması sürdü. Kota geçiş ve belgesi sınırlamaları malların serbest dolaşımı ilkesi karşısında engel olarak Türkiye'nin karşısına çıkarıldı. AB'nin bu uygulamalarını Başbakan Binali Yıldırım, son olarak TÜSİAD toplantısında yaptığı konuşmada, “Bize madik attılar" sözleriyle gündeme getirdi.
GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN ÜLKEMİZDEKİ YATIRIMA KATKISI OLMADI. YARARDAN ÇOK ZARARI OLDU TAMAMEN AVRUPA'YA ÖZELLİKLE DE ALMANYAYA YARADI
ihracattaki artışın fazla olması iki taraf arasındaki dış ticaret dengesinde Türkiye aleyhine olan durumun Türkiye lehine dönüşmesini sağlayamadı. Aksine Türkiye'nin AB(15) ile olan dış ticaretinden kaynaklanan dış ticaret açığı 1995-2010 yılları arasında yaklaşık 2 kat arttı. Türkiye'nin AB(15) dışındaki ülkelerle olan dış ticaretinden kaynaklanan açık ise yaklaşık olarak 6 kat arttı.

18 Ekim 2017 Çarşamba

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ: "BU MİLLET EN BÜYÜK YOLSUZLUK, VATAN HAİNLİĞİ VE İHANETİ 15 TEMMUZ İSYANI VE KALKIŞMASINDA GÖRDÜ"

BAKAN TÜFENKCİ: "BU MİLLET EN BÜYÜK YOLSUZLUK VE İHANETİ 15 TEMMUZ'DA GÖRDÜ"
Bakan Tüfenkci, "Yolsuzluğu önlemek hepimizin görevi ancak en büyük yolsuzluk ve ihaneti bu millet 15 Temmuz'da gördü. O gün başarılı olsalardı, bugün ne etik kurallardan ne ahlak ne de hukuk kurallarından bahsedebilirdik." dedi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulunca düzenlenen "Yolsuzluğun Önlenmesi ve Etiğin Teşviki İçin Teknik Destek Projesi Uluslararası Konferansı"nın kapanışında konuştu. 
Ülkenin güvenliğini ve sağlığını korumaya yönelik faaliyetler yanında ticaret kültürünün geliştirilmesi ve ticari hayatın etkin şekilde işleyebilmesi için politikalar belirlediklerine işaret eden Bakan Tüfenkci, Türkiye'yi ticaretin en kolay ve güvenli yapıldığı dünyanın sayılı ticaret merkezlerinden biri haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Bakan Tüfenkci,  gümrük  kapılarında ve limanlarda her geçen gün artan işlem hacminin, ticaretin kolay ve hızlı şekilde gerçekleştirilmesini zorunlu hale getirdiğini belirterek, yasal ticaretin kolaylaştırılmasının yasadışı ticaretle daha etkin mücadele edilmesine,  gümrük  işlemlerinden kaynaklanan formalitelerin azaltılmasına, gümrük işlem maliyetlerinin ve sürelerinin minimum düzeye indirilerek, eşyanın bir an önce nihai varış noktasına ulaşmasına imkan sağladığını anlattı.
Tüketicilerin bilgilendirilmeleri, yasal haklarını kullanmaları ve kendilerini temsil etme konusunda özendirilmelerine büyük önem verdiklerinin altını çizen Tüfenkci, piyasaya arz edilecek her ürünün, insan sağlığı, can ve mal güvenliği, çevrenin ve tüketicinin korunması açısından güvenlik koşullarını sağlaması gerektiğini kaydetti.
"TİCARETİN HAKSIZ KAZANCA DÖNÜŞMESİNE İZİN VERMİYORUZ"
Bakan Tüfenkci, iktisadi faaliyetin önemli parçası olan ticaretin, kuralların sağladığı özgürlük içinde yapılmasını arzuladıklarını vurgulayarak, hukuk kurallarının sağladığı mevzuat altyapısıyla ticari faaliyetlerin yönetilebilir, denetlenebilir hale getirildiğini ifade etti.
Ticaretin haksız kazanca dönüşmesine engel olduklarını ve adil kazancı desteklediklerini dile getiren Tüfenkci,şöyle devam etti: "Bu da ancak hizmet sunanlarla hizmet alanların ahlaki bir vizyonu benimsemelerine bağlıdır. Ahlak güven ortamını tesis eder. O nedenle biz ticaretin üretimden tüketime giden bütün basamaklarında moral değerleri, etiği öne çıkarıyoruz. Esnafımızın, tacirimizin birbiriyle ve tüketiciyle alışverişinde hakkaniyet ölçülerine uymalarını teşvik ediyoruz. Anadolu'da moral değer olarak yükselmiş ahilik teşkilatını sürekli gündemde tutuyoruz. Ahi birlikleri, esnaf arasında iş birliğinin ve dayanışma esaslarının yerleştirilmesini, haksız rekabetin, tekelciliğin önlenmesini amaçlarken tüketicinin korunmasına yönelik de düzenlemeler yapıyordu." Etik değerlerin yerleşmesinde ahiliğin büyük işlevi olduğunu belirten Tüfenkci, bu kuralların bugünkü etik kurallarla belirgin şekilde örtüştüğünü söyledi.
15 TEMMUZ KENDİ İNSANINA DARBE YAPAN KAMU GÖREVLİLERİNİ ORTAYA KOYDU
Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının büyük çoğunluğunun kamu görevlilerinden oluştuğunu ve devlete karşı paralel yapı oluşturarak millete karşı tehdit oluşturduklarını anımsatan Tüfenkci, şunları kaydetti: "15 Temmuz'da bu tehdit kendi insanına karşı darbe yapan kamu görevlilerini ortaya koydu. O tankı, o uçağı kullananların veya o silahı çekenlerin yüzde 99'u kamu görevlisiydi. Korumakla mükellef oldukları devlet mekanizmasına, seçilmiş hükümete, anayasaya karşı ihlal suçu işlemekten çekinmediler. Kendi ahlaki etik değerleri doğrultusunda, kendi mesai arkadaşlarına nasıl silah çektiler, kendi insanını, kendi polisini nasıl şehit edebildiler? Etik kurallarını bu anlamıyla da yerleştirmemiz lazım. Yolsuzluğu önlemek elbette hepimizin görevi ancak en büyük yolsuzluk ve ihaneti bu millet 15 Temmuz'da gördü. O gün başarılı olsalardı, bugün ne etik kurallardan ne ahlak ne de hukuk kurallarından bahsedebilirdik."
Tüfenkci, Bakanlık olarak etik davranış ilke ve değerlerine bağlı görev yapmak ve hizmet sunmak konusunda gerekli hassasiyeti gösterdiklerinin altını çizerek, paydaş oldukları projenin etik değerlerin ve etik kültürünün yaygınlaşmasına önemli katkı sağlayacağını söyledi.

12 Ekim 2017 Perşembe

FETÖ'CÜLERİN EŞYALARI ABD'YE GÖNDERİLİRKEN GÜMRÜKTE ELE GEÇİRİLDİ

KENDİLERİNİ "UYANIK" ZANNEDEN HAİN VE KURNAZ FETÖ'CÜLERİN EŞYALARI ABD'YE GÖNDERİLİRKEN GÜMRÜKTE ELE GEÇİRİLDİ
AA (Gündem Haberleri; 12 Ekim 2017)
ABD'ye konteyner içinde "ev eşyası" diye gönderilmek istenen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerine ait bazı belge ve eşyalar, Kocaeli Derince Gümrük Müdürlüğü elemanlarının olağanüstü dikkati sayesinde ele geçirildi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından yapılan yazılı bir açıklamaya göre, Kocaeli Derince Gümrük Müdürlüğü sorumluluk sahasında bulunan Evyap Limanı'na, içinde "ev eşyası" olduğu beyan edilen ve gideceği adres, ABD olarak gösterilen bir konteyner getirildi.
GÖNDERİCİ AVUKATI SON ANDA EŞYAYI GÖNDERMEKTEN VAZGEÇTİ
İşlemler devam ederken konteynerdeki eşyaların sahibi S.H.A'nın vekili M.Y, Derince Gümrük Müdürlüğüne dilekçe vererek, şahsın eşyasını yurt dışı ikametgahına göndermekten vazgeçtiğini ve konteynerin kendilerine teslimini istedi.
Talep üzerine durumdan şüphelenen gümrük muhafaza ekipleri, konteynerin mührünü açınca kolilerle karşılaştı. Rastgele açılan bir koliden M.F.E isimli kişinin fotoğrafı, söz konusu kişinin haber yapıldığı eski tarihli Zaman gazetesi, Taraf gazetesi ve Bugün gazeteleri ile FEM Dershanesi ve Fatih Koleji broşürleri çıktı.
Konuyla ilgili Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı bilgilendirildikten sonra, alınan talimatla Kocaeli Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü, Derince Gümrük Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti.
EMNİYETÇE YAPILAN ARAMADA KONTEYNERDE ELE GEÇİRİLENLER
Konteynerde yapılan aramada, M.F.E, S.H.A. ve muhtelif kişilere ait kimlik, pasaport, alışveriş kartları, 2 adet E serili, 1 adet B serili bir ABD doları, üzerilerinde Asian Holdings, United Smart İndüstriyal Limited, Sunsmart Corporation Limited Report And Financial Statements firmalarına ait ibareler yer alan çok sayıda klasör, Samanyolu logolu Fethullah Gülen isimli VCD, muhtelif çok sayıda belge, CD, hard disk, kartvizit, Asya Kart ekstreleri ve fotoğraflar olmak üzere toplam 110 suç unsuru olduğu değerlendirilen materyal tespit edilerek muhafaza altına alındı. Vahim olayla ilgili olarak konteynerdeki eşyaların sahibi S.H.A'nın vekili M.Y. gözaltına alındı. Konuyla ilgili soruşturma, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülüyor.

10 Ekim 2017 Salı

SON DADİKA: "Vize Krizinin Karşılıklı Restleşme, İnatlaşma ve Gerilime Dönüşmemesi İçin "Ortak Akıl, Demokrasi ve Uzlaşma Kültürü" Yönünde Sağduyulu Adımlar Atılmaya Başlandı"

VİZE KRİZİNDE FLAŞ GELİŞME!
ABD'DEN BİR AÇIKLAMA DAHA...
ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Türkiye'ye yönelik vize kararıyla ilgili, "Bu bir vize yasağı değil başvurular askıda. Bu büyük üzüntüyle aldığımız bir karardır. Uzun sürmeyeceğini umuyorum" dedi.
(Son Dakika: AA-12.15.00)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, ABD'nin Türkiye'de vize işlemlerini askıya alması hakkında, "Bu, Türk vatandaşlarına yönelik bir vize yasağı değildir. Yeni vize başvurularının değerlendirilmesinin askıya alınmasıdır. Geçerli vizenizin mevcut olması durumunda, ABD’ye hala seyahat edebilirsiniz." dedi. Büyükelçi Bass, ABD'nin Türkiye’deki göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya alma kararı hakkında sosyal medya hesaplarından yazılı ve görüntülü açıklama yaptı. "Bu yıl ikinci defa olarak geçen hafta, diplomatik misyonumuzun bir Türk çalışanı Türk yetkili mercileri tarafından tutuklanmıştır." diyen Bass, şöyle devam etti: "Bu tutuklamanın neden meydana geldiğini veya ne olduğunu ve şayet varsa çalışanımıza karşı olan delilleri, sarf ettiğimiz tüm çabalarımıza rağmen tespit edemedik. Bu personel, kanun uygulama konularında Türk yetkili kurumlarıyla iş birliğini güçlendirme ve Amerikan ve Türk vatandaşlarının güvenliğini temin etme alanında faaliyet gösteren bir bölümde görev yapmaktadır."
Bass, bazı Türk yetkililerin sanığı ya da avukatını bilgilendirmeden bazı gazetelere iddialarla ilgili bilgi sağladıklarını iddia etti. Tutuklamanın, Türkiye ile ABD arasındaki iş birliğini bozmak amacında olup olmadığına ilişkin soruları akıllara getirdiğini öne süren Bass, doğruysa bu durumun ABD'nin diplomatik tesislerinde çalışan ve buraları ziyaret eden kişileri risk altına sokacağını savundu.
Bass, "Yerel çalışanlarımız da birer Türk vatandaşıdır ve biz, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm diğer vatandaşları gibi onların da Türk kanunlarına uymalarını bekliyoruz." dedi. Bass, "Türk yetkili makamlarından uygun hukuki savunma ve yargı süreci beklemek onların da hakkıdır." ifadesini kullandı.
"TÜRK VATANDAŞLARINA VİZE YASAĞI YOK"
Büyükelçi Bass, vize işlemlerini askıya alma kararının Türk vatandaşlarına yönelik bir vize yasağı olmadığını, yeni vize başvurularının değerlendirilmesinin askıya alınması olduğunu belirtti. Bass, "Geçerli vizenizin mevcut olması durumunda, ABD’ye hala seyahat edebilirsiniz. Türkiye dışında herhangi bir ABD Büyükelçiliği veya Konsolosluğunda vize başvurusu yapmak isterseniz, yapabilirsiniz." diye konuştu. "Bu, kolay aldığımız bir karar değildir, büyük üzüntüyle aldığımız bir karardır." diyen Bass, bu durumun sürmeyeceğini umduklarını ancak çözülmesinin ne kadar süreceğini kestiremediklerini belirtti.
KARŞILIKLI ASKIYA ALINMIŞTI
ABD’nin Türkiye'deki tüm ABD diplomatik misyonlarındaki göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya aldığını açıklaması üzerine, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği de “ABD’deki tüm misyonlarımızdaki ABD vatandaşlarına yönelik vize işlemleri askıya alınmıştır.” açıklamasını yapmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna ziyareti sırasında konuyla ilgili açıklamasında, "Türkiye bir hukuk devletidir. Her şeyden önce biz bir kabile değiliz, bir kabile devleti de değiliz. Onların açıkladığı metin neyse mütekabiliyet esasına dayalı olarak, ona göre o metnin karşı metnini aynen bizim de Amerika'da büyükelçimiz anında açıkladı. Süreç bundan ibarettir." değerlendirmesini yapmıştı. Erdoğan, "Bu karar her şeyden önce çok çok üzüntü verici. Yani Ankara'da büyükelçinin böyle bir kararı alarak uygulamaya sokması üzüntü verici. Dışişleri Bakanlığımız yetkilileri konuyla ilgili bunu duydukları anda gerekli girişimlerde bulunmak suretiyle muhataplarını aramışlardır." ifadelerini kullanmıştı.
TOPUZ'UN FETÖ SANIKLARIYLA İRTİBATI BELİRLENMİŞTİ
Silahlı terör örgütü FETÖ'nün 17/25 Aralık 2013'teki kumpasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un, haklarında dava açılan eski polis müdürleri ve firari eski savcı Zekeriya Öz ile irtibatı tespit edilmişti. Topuz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''casusluk'' ve ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçlarından tutuklanmıştı. Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı konuya tepki göstermişti. Türk Dışişleri Bakanlığı da Topuz'la ilgili, "25 Eylül 2017 tarihinde terörle bağlantılı suçlardan gözaltına alınan ve bilahare tutuklanan söz konusu kişi ABD Konsolosluğu'nun resmi listesinde kayıtlı personeli olmadığı gibi herhangi bir diplomatik veya konsüler bağışıklık sahibi de değildir." açıklamasını yapmıştı.

4 Ekim 2017 Çarşamba

"HER YIL 5,5'İN ÜZERİNDE GELİŞEREK İNŞALLAH BU ÜLKEYİ BÜYÜTECEĞİZ"

BAKAN TÜFENKCİ: TÜRKİYE'Yİ HAFİFE ALANLAR BEDELİNİ ZAMAN İÇİNDE GÖRECEKLER
Bakan Tüfenkci: "Bu hesap yapılırken özellikle Türkiye'yi hesap edemeyenler, hesaba katamayanlar, bölgesinde ağırlığını hissetmeyenler, hafife alanlar elbette ki bunun cezasını ve bedelini de zaman içerisinde göreceklerdir." dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) gayrimeşru referandumuna ilişkin, "Bu hesap yapılırken özellikle Türkiye'yi hesap edemeyenler, hesaba katamayanlar, bölgesinde ağırlığını hissetmeyenler, hafife alanlar elbette ki bunun cezasını ve bedelini de zaman içerisinde göreceklerdir." dedi.
Tüfenkci, partisinin Kale İlçe Başkanlığının bir otelde düzenlenen olağan genel kurulunda, yaptıkları hizmetlerde bir tek millete güvendiklerini söyledi. Türkiye'nin çok sıkıntılı süreçlerden geçtiğini belirten Bakan Tüfenkci, bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli olduğunu ve Türkiye'nin de bunu zaman zaman ödeyerek bugünlere geldiğini ifade etti.
Tüfenkci, Türkiye'yi bölmeye çalışanların bunda başarılı olamadıklarını dile getirerek "Dünya birleşirken birileri özellikle İslam ümmetini, Müslümanları bölmeye, parçalamaya çalışıyor. Oysa biz 'Ayrılıkta zahmet birleşmede rahmet olur' diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Dolayısıyla ayrılmak, parçalanmak, birbirimize düşmek bize yakışmaz." diye konuştu.
Türkiye'nin Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerine her daim sahip çıktığını, en zor zamanlarında hep yanında olduğunu vurgulayan Tüfenkci, birilerinin ayrılık oyunlarını tezgâhlayarak yeni bir ateş çemberi oluşturmaya çalıştığını söyledi. Tüfenkci, şunları kaydetti: "Bu hesap yapılırken özellikle Türkiye'yi hesap edemeyenler, hesaba katamayanlar, bölgesinde ağırlığını hissetmeyenler, hafife alanlar elbette ki bunun cezasını ve bedelini de zaman içerisinde göreceklerdir. Cumhurbaşkanımızın, Türkiye'nin yapmış oldukları ikazları dikkate almayanlar maalesef kendi halklarına o bedelleri ödetmek zorunda kalacaklar. Biz bölgedeki kardeşlerimizin oyuna gelmemesini istiyoruz. Bedel ödememelerini istiyoruz. Bu ümmet 100 yıldır çok bedel ödedi. Gerçekten çok acılar çektik. Zengin toprakların yoksul çocukları olarak yetiştik ve bizi hep sömürmeye çalıştılar. Gerçekten bu ümmetin ve milletin çıkarlarını düşünen lider Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde Türkiye birlik ve beraberlik içerisinde yoluna devam edecek."
"HER YIL 5,5'İN ÜZERİNDE GELİŞEREK İNŞALLAH BU ÜLKEYİ BÜYÜTECEĞİZ"
​Tüfenkci, partisinin Battalgazi İlçe Başkanlığının Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Konferans Salonu'nda düzenlenen olağan genel kurulunda, Malatya teşkilatının her zaman en güzel şekilde siyaset yaptığını belirtti.
Siyasette Hakk ve halka dayandıklarını, bunların dışında hiçbir güce boyun eğmediklerini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşkilatlara böyle öğrettiğini dile getiren Tüfenkci, şöyle devam etti: "AK Parti olarak kurulduğumuzdan bugüne kadar birçok hizmet yaptık. Her zaman bu hizmeti yapmaya hazırız. Nasıl 15 Temmuz hain darbe girişimi karşısında dimdik ayakta durduysa, milletle bütünleştiyse, biz herkese teşekkür ediyoruz. O gün canlarını veren bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Onun için diyoruz ki biz bu millete ne kadar hizmet etsek azdır."
Türkiye'yi her alanda 3 kat büyüttüklerini vurgulayan Tüfenkci, 3 yıl içerisinde milli geliri 13 bin doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.
Ekonomiyi eleştirenlere Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak yüzde 5,5 büyümeyle cevap vereceklerini ifade eden Tüfenkci, "Bu büyümeyi kalıcı hale getirmek için de orta vadede almış olduğumuz tedbirlerle, teşviklerle her yıl 5,5'in üzerinde bu ülkeyi inşallah büyüteceğiz. Niye büyüteceğiz? Çünkü biz her yıl 1 milyona yakın insanımıza, gencimize iş, aş bulmak zorundayız. Derdimiz milletimizin işini, aşını büyütmek." diye konuştu.