16 Eylül 2017 Cumartesi

Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci: "Türkiye, Abd ve Japonya Gibi Birçok Ülkeyi Geride Bırakmayı Başardı"

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ: "TÜRKİYE, ABD VE JAPONYA GİBİ BİRÇOK ÜLKEYİ GERİDE BIRAKMAYI BAŞARDI" 
SAKARYA (İHA) – Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 2017 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5,2 büyüyen Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte de 5,1 gibi bir rakamla hızlı büyüyen ekonomilerden birisi olduğunu belirterek “Baktığımız zaman ikinci çeyrek itibarı ile ülkemiz Çin ve... (16 Eylül 2017 Cumartesi 16:30)
Çin ve Hindistan'ın ardından 3. sırada yer alırken ABD ve Japonya gibi birçok ülkeyi geride bırakmayı başardı" dedi. Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasının (SATSO) 100. yıl kutlaması geniş katılımla gerçekleşti. Sakarya Atatürk Spor Salonundaki programa Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, AK Parti Sakarya Milletvekilleri Mustafa İsen, Ali İhsan Yavuz, Şaban Dişli, Recep Uncuoğlu, CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Sakarya Üniversitesi Rektörü Muzaffer Elmas, belediye başkanları ve davetliler katıldı.
"100 YILDIR FAALİYET GÖSTEREN ODAYA ÜYE OLMAK ONUR VERİCİ"
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Sakarya'nın 5 ya da 6 yıl içinde bölgenin parlayan yıldızı olacağına inandığını vurgulayarak "Güçlü altyapısı ile ulaşım ağları ile katma değeri, limanları, lojistik konumuyla Sakarya kendi farkını Türkiye'de hissettirecek. Oluşturulan OSB'lerin faaliyete geçmesiyle bunun meyvelerini alacaksınız inşallah. Kısa zamanda Sakarya çok farklı bir yere gelecek. Sakarya'ya da doğrusu bu yakışır. 100. yılı kutlamak her odaya nasip olmuyor, özellikle SATSO'nun 100. yılını kutlamak ve 100 yıldır faaliyet gösteren bir odaya üye olmak gerçekten onur verici. 2017 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5,2 büyüyen ülkemiz, ikinci çeyrekte de 5,1 gibi en hızlı büyüyen ekonomilerden birisi oldu. Baktığımız zaman ikinci çeyrek itibarı ile de ülkemiz Çin ve Hindistan'ın ardından 3. sırada yer alırken ABD, Japonya gibi birçok ülkeyi geride bırakmayı başardı" diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE TERZİ USULÜ TEŞVİKLER GETİRDİK"
Bakan Tüfenkci, açıklamalarına şöyle devam etti: "Bizim amacımız sizin işinizi büyütmek, aşınızı büyütmek, gençlere iş bulmak, AŞ bulmak. İnsanımızın refah düzeyini büyütmek istiyoruz, esnafımızın ekmeğini büyütmek istiyoruz, işini büyütmek istiyoruz. Sanayide çarklar dönsün istiyoruz, esnafımız büyüsün tüccar olsun istiyoruz. Siz üretin, siz çalışın biz önünüzü açalım. Siz Türkiye için 'şu proje önemlidir' deyin, biz o projeyi uygulamaya sokalım. Başbakanımızın da ifade ettiği gibi artık Türkiye'de terzi usulü teşvikler getirdik. ve biz cari açığı azaltacak stratejik öneme sahip projelerin yüzde 80-90'ına kadar destekleyebiliyoruz. Oturuyoruz nerede, ne teşvik vermemiz gerekirse, ne tedbirleri almamız gerekirse bunu yatırımcımızla beraber planlıyoruz" şeklinde konuştu.
"4 BUÇUK MİLYON DOLAR CİVARINDA OLAN İHRACAT İKİYE KATLANACAK"
SATSO Başkanı Mahmut Kösemusul, "Tüm farklılıklarımızla, değerleri koruyabilen bu zenginliği ile hamdolsun Türkiye'nin özeti olan örnek bir şehirde yaşıyoruz" ifadesini kullanarak şunları kaydetti: "Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası olarak tarihimizi bilmek örnek alarak zamanın ruhu ile geleceğe tasarlamak için çalışıyoruz. Çok sevdiğimiz Sakaryamızın potansiyelini değerlendirip projeleri hayata geçirmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Şehrimizin ekonomik ve sosyal gelişimine en yüksek oranda katkı vermekle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ülkemizin 100. Yılı olan 2023'te Sakaryamızı lokomatif şehir sıfatına kavuşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Milli tank ve milli tren savunma sanayi üretimleri, sıfır hata ile üretim yapan otomobil sanayisine ev sahibi olan bir Sakaryamız var. Türkiye'de örnek alınacak 3+1 ve 7+1 hayat boyu eğitim gibi uyguladığımız örnek projelerimiz var. Yerli oto rekabetinde öne çıkan bir Sakarya'mız var. İhracatta 13. Sıralardan 7. Sıralara geldik. Hedefimiz ilk 5 içinde olmak. Göreve geldiğimiz 2013'te 2 milyar 250 milyon dolar ihracat yapan şehrimiz, 4 yıl sonra bu yılın sonunda en az 4 buçuk milyon dolar civarında şehrimizin ihracatını inşallah ikiye katlanacak" Konuşmalar sonrasında ünlü sanatçı Işın Karaca sahneye çıkarak konser verdi. (İHA-SAKARYA, 16 Eylül 2017-Cumartesi, Ulusal Haber & Ulusal Ajans)

13 Eylül 2017 Çarşamba

Bakan Tüfenkci, "Avrupa Birliği kulaklarını Myanmar'a Arakan'a tıkayabilir ama biz tıkayamayız. Gücümüz neye yettiyse, gönlümüzden ne koptuysa değil bütün imkanları zorlayarak o coğrafyalara da bizler Türkiye olarak ulaşıyoruz. Allah'ın izniyle bundan sonra da ulaşacağız."

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ, HEKİMHAN İLÇE KONGRESİNE KATILDI
 Burada konuşan Bakan Tüfenkci, olağan genel kurulun hayırlı olmasını diledi. Kurulduğu günden bu yana teşkilatlara emeği geçmiş ve hayatını kaybetmiş herkese Allah'tan rahmet dileyen Bakan Tüfenkci, teşkilatta yeni görev alacaklara da başarılar diledi.
Bakan Tüfenkci, genel kurulda yapılan seçimin ardından Yazıhan İlçesine hareket etti. İlk olarak Yazıhan Belediyesi’ni ziyaret eden Tüfenkci, ardından AK Parti Yazıhan İlçe Kongresi’ne katıldı.
Bakan Tüfenkci, Kongrede yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde milletin de desteğini alarak kısa zamanda iktidara geldiklerini ifade etti.
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla her hizmeti insan odaklı yaptıklarını vurgulayan Bakan Tüfenkci, kendi gönül coğrafyalarını çok geniş tutuklarını belirtti.
AB KULAKLARINI MYNMAR’A TIKAYABİLİR AMA BİZ TIKAMAYIZ
Bunun sadece Türkiye coğrafyasında olmadığını aktaran Bakan Tüfenkci, "Avrupa Birliği kulaklarını Myanmar'a Arakan'a tıkayabilir ama biz tıkayamayız. Gücümüz neye yettiyse, gönlümüzden ne koptuysa değil bütün imkanları zorlayarak o coğrafyalara da bizler Türkiye olarak ulaşıyoruz. Allah'ın izniyle bundan sonra da ulaşacağız." dedi.
Bakan Tüfenkci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın, Bilal Erdoğan'ın ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Arakanlı Müslümanlarla bir araya geldiğinin altını çizerek, bunun amacının oradaki acıya dikkat çekmek ve onların dertleriyle dertlenmek olduğunu kaydetti.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin Myanmar hakkındaki açıklamasını hatırlatan Bakan Tüfenkci, "Sizin mazlumlarla ilgili gündeminiz yoktur. Suriye'yle ilgili gündeminiz de yoktu. Ne zaman kapınıza dayandılar o zaman gündeminize aldınız ve sözünüzü de tutmadınız. Ama çok şükür bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider var 3 milyon Suriyeliyi de misafir eden bir Türkiye var."
BİZ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN İNLERİNE GİRERKEN BİRİLERİ RAHATSIZ
Bakan Tüfenkci, bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan da ekonomiyi güçlendirdiklerine dikkati çekerek,  15 Temmuz'da sivil direnişin nasıl olacağını milletin gösterdiğini belirtti.
Böyle bir milletin mensubu olduğu için Allah'a hamd ettiğini, milletin asla zalimden yana olmadığını ifade edenBakan Tüfenkci, "Biz terör örgütlerinin inlerine girerken birileri bundan rahatsız olabilir. Birileri zaten hep rahatsızdı. Biz iktidara gelmeden önce milli savunmada, yerli sanayide yerlilik oranı sadece ve sadece yüzde 18'di. Bugün Allah'a hamd olsun yüzde 66-68'lere geldik. Biz yerlileşerek, millileşerek dünyayla bu alanda da rekabet edeceğiz. Her alanda olduğu gibi." değerlendirmesinde bulundu.
İHA’LAR NEREDEN ÇIKTI DİYECEĞİNE, DAĞA SIRTINI DAYAYANLAR NEREDEN ÇIKTI DE
Bakan Tüfenkci, Türkiye'nin silahsız insansız hava aracını dahi alamadığını ama memleketin çocuklarının bunu milli olarak yaptığını anımsatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunun silahlısını da yaptılar. O teröristler kafalarını kaldırdıklarında o bombalar santim oynamadan başlarına düşüyor. O anda teröristleri yok ediyor. Ama bundan CHP'nin vekili rahatsız oluyor. Diyor ki 'Nereden çıktı bu İHA'lar. Bu iHA'lar milletin bağrından çıktı, terörle mücadele etmek için çıktı. Sen bu İHA'lar nereden çıktı diyeceğine orada katledilen Muhammet, Abdulkadir, Ahmet bebelere sahip çık. Orada çukur siyaseti izleyerek esnafımı bir ekmeğe muhtaç eden terör örgütlerine karşı çık. Nereden çıktı bu çukur siyaseti de. Nereden çıktınız de, bu dağa sırtını dayayanlar nerden çıktı diye hesap sorabileceksen oradan hesap sor. Millete karşı efelenerek, değerlerine karşı gelerek hesap sorulmaz."

YAYINIMIZ ETKİLİ VE BELİRLEYİCİ OLDU: "SAYIN BAKAN TÜFENKCİ, KIRTASİYELERİ ZİYARET ETTİ"

BAKAN TÜFENKCİ, KIRTASİYECİLERİ ZİYARET EDEREK SEKTÖR PİYASASINI DENETLEDİ
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "2011 yılında kırtasiye ürünlerindeki güvensizlik oranı yüzde 53'lerdeydi. Artırılan denetimler neticesinde 2017 yılında bu oran yüzde 1,5 olmuştur" dedi.
Bakan Tüfenkci, kırtasiye ürünleri toptancıları ziyaretinde esnafın sorunlarını ve önerilerini dinleyerek, Bakanlığın okul sezonu başlamadan kırtasiye ürünlerine yönelik yaptığı denetimlere ilişkin bilgi verdi.
Kırtasiye ürünlerine yönelik denetimlerin son yıllarda piyasayı olumlu etkilediğinin altını çizen Bakan Tüfenkci, şöyle devam etti:
"2011 yılında kırtasiye ürünlerindeki güvensizlik oranı yüzde 53'lerdeydi. Artırılan denetimler neticesinde 2017 yılında bu oran yüzde 1,5 olmuştur. Bu yıl 43 bin 251 ürün denetlendi, bunlardan sadece 666 tanesinin güvensiz ve standartlara aykırı ürün olduğu tespit edildi."
Güvensiz ya da standartlara uygun olmayan ürünlerin piyasadan toplatıldığının altını çizen Tüfenkci, söz konusu ürünlere 3 bin 671 lira ile 45 bin 972 lira arasında cezalar kesildiğini aktardı.
Bakan Tüfenkci, yaklaşık 10 bin ürünün şu an denetim sürecinde olduğunu belirterek, bu ürünleri özellikle çocukların ve yetişkinlerin kullandığını, Bakanlığın bu konuya özel önem verdiğini kaydetti.
Alınan tedbirlerle kırtasiyede yerli ürünlerin arttığına değinen Tüfenkci, "Çoğu yerlerde bu oran yüzde 6 bandına yaklaşmış durumda. Önümüzdeki dönem bu oranın çok daha yükseleceğini görüyoruz. Özellikle bu alanda yerli üreticileri desteklemek istiyoruz." diye konuştu.
BAKAN TÜFENKCİ, TÜKETİCİLERE DE ŞU TAVSİYELERDE BULUNDU:
"Aldıkları ürünlerin mutlaka markalı ürünler olmasına ve ambalajlarına dikkat etmeleri lazım. Etiketler okunabilir olmalı. Belirli muhabbet kurabilecekleri noktalardan alışveriş yapmalarını tavsiye ediyoruz. Tüketicilerimizin şüpheleri varsa 'Alo 175' şikayet hattından, e-Devlet portalından ve Bakanlığımızın internet sitesinden bizlere ulaşabilirler."
Kırtasiye toptancılarının ardından çevredeki esnafı da ziyaret eden Bakan Tüfenkci, sebze meyve satan bir vatandaşla sohbet etti.
Gıda fiyatlarının düşürülmesine ilişkin çalışmaların devam ettiğini hatırlatan Tüfenkci, meyve sebzelerin özellikle taşınması ve depolanması gibi konularda önlemler alınarak fire oranlarının azaltılacağını bildirdi.
Bakan Tüfenkci: AB kulaklarını Mynmar'a tıkayabilir ama biz tıkamayız
Bakan Tüfenkci, "Avrupa Birliği kulaklarını Myanmar'a Arakan'a tıkayabilir ama biz tıkayamayız. Gücümüz neye yettiyse, gönlümüzden ne koptuysa değil bütün imkanları zorlayarak o coğrafyalara da bizler Türkiye olarak ulaşıyoruz. Allah'ın izniyle bundan sonra da ulaşacağız." dedi.

7 Eylül 2017 Perşembe

Sahtecilik, Nitelikli Dolandırıcılık, Taklitçilik, Vicdansızlık ve Yolsuzluk Kol Geziyor!.. BU DÖNEM “OKUL ALIŞVERİŞİNDE” LÜTFEN ÇOK DİKKATLİ OLUN"

BU DÖNEM: “OKUL ALIŞVERİŞLERİNİZDE”
BÜTÜN DÖNEMLERDE İSE “BU VİCDANSIZ VE DENETİMSİZ (SÖZDE SERBEST) PİYASADA” ÇOK DİKKATLİ "SORUMLU VE SEÇİCİ" OLUN
Okulların açılma tarihi yaklaşırken, velilerin zorunlu kırtasiye malzemesi ve özellikle okullar için gerekli giysi alışverişi hız kazandı. Günümüzde yeterince denetlenmeyen “sözde serbest piyasa” maskaralığı altında her türlü rezillik, fırsatçılık, sahtecilik, başıbozukluk ve insanlık düşmanlığının alenen yaşandığı bir ortamda bilhassa kanserojen maddelerden uzak durmak için velilerin bazı noktalara çok dikkat etmesi gerekiyor.
KÖTÜLÜK BİR ADIM ÖNÜMÜZDE!..
HER KÖŞEYE-BUCAĞA TUZAK KURUYOR!..
Alınan haber ve bazı duyumlara göre: Okul alışverişi konusunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı rutin denetimler gerçekleştirirken, meslek ve tüketici örgütleri de piyasadan gelen bilgiler doğrultusunda tüketicileri uyardığı görülüyor. Ancak, her hali kârda bizzat alım yapan ihtiyaç sahibi Tüketicilerin, kırtasiye ve giysi alırken, bazı ürünlerde tehlike yaratabilecek şu noktalara dikkat etmesi gerekiyor:
Okul çantaları: Azo renklendiriciler kullanılıyor. Bu değersiz ve kalitesiz kimyasal maddeler kanserojen, çeşitli hastalık ve alerji yapıcı etkilere sahip. Ayrıca, çocuklar için çok kritik bir önemi haiz beslenme çantalarında da kanserojen etkiye sahip fitalatlar da kullanılıyor.
Önlük, çorap, pantolon: Azo boyar maddeler, kadmiyum ve nikel gibi ağır metaller, organo stanik bileşikler görülebiliyor. Ağır metaller böbrek, karaciğer ve eklemlerde birikiyor. Böbrek fonksiyonlarının bozulmasına, mide ve karaciğer zedelenmesine, kemik erimesine, hipertansiyona, mide bulantısına, kusma ve ishale neden oluyor. Kadmiyum, ayrıca, bel ve kas ağrılarına, kemik yumuşaması ve zedelenmesine, kemik kırıklarına, kilo kaybı ve görme bozukluğuna neden oluyor. Akciğer ve prostat kanserlerinin oluşumunda da etkisi kesin olarak kanıtlandı. Nikel ise deride kaşıntı, tahriş, egzema, alerji ile boğaz ve akciğer kanserlerine neden oluyor.
Su bazlı ürünler: Kokulu silgi, kokulu kâğıt, Oyun hamuru, boya kalemi, keçeli kalem gibi uçucu madde içerebilen ürünlerde mutlaka ve özenle ‘solvent içermez’ ibaresi olanı tercih edilmeli. Aksi taktirde kalitesiz, ucuz ve taklit ürünlere kesinlikle itibar edilmemeli.
Çocuk iç çamaşırı: Giysi ve iç çamaşırlarda, bağışıklık ve üreme sistemini olumsuz etkileyen alev geciktiriciler kullanılıyor.
Ayakkabı: Kanserojen etkiye sahip azo renklendiricilere rastlanıyor.
Kalem, silgi, boya vb: Kanserojen etkiye sahip azo renklendiriciler kullanılıyor. Yapıştırıcılardaki solvent de uçucu bir madde olarak zararlı etkiye sahip.
Oyuncak standardı: Oyuncakların üzerindeki EN 71 standardı, hem oyuncaklarda, hem boya kalemlerinde güvenlik anlamına geliyor. Ürünün Avrupa Birliği standartlarında olduğunu anlamak için bu marka aranmalı. Ayrıca ISO ve TSE de ürünlerde aranması gereken ibareler.
Gıda konulan ürünler:  Beslenme çantası ve su matarası, gıdaların doğrudan temas ettiği ürünler olarak özel önem taşıyor.
İsimsiz (markasız) ürünlere dikkat: Üzerinde marka ibaresi bulunmayan ürünlerin, çok ucuz fiyatlarla Uzakdoğu’da üretildiği bilindiğinden alınmaması öneriliyor. Ayrıca, ‘bir milyoncu’ olarak tabir edilen çok düşük fiyatlı ürün satan yerler de mümkün olduğunda tercih edilmemeli. Aileler çocuklarını tek başına alışverişe göndermemeli.
EN ÇOK DİKKAT EDİLECEK KONU: 
Yukarıda açıklanan ve ara başlıklar altında sözü edilen bütün ürünler ile “doğrudan veya dolaylı olarak” insan hayatı ve sağlığını tehdit eden, hileli, sahte, taklit ve zararlı katkılar içeren.; “Gıda, Giyim, Zorunlu İhtiyaç” veya her ne olursa olsun bütün mal-malzeme ve hizmet satıcılarını mutlaka şikâyet etmelisiniz. Artı ilgili mercilere yaptığınız şikâyetleri dikkatle takip etmeli ve sonuçsuz kalanları Mahkemelere götürerek her derece ve düzeyde sahtekâr, şarlatan, sinsi hilebaz, takiyyeci, üçkâğıtçı, nitelikli dolandırıcı, yalancı ve yolsuzluk erbabı kenelerle “tam bir azim ve kararlılıkla” sonuna kadar mücadele etmelisiniz. 

6 Eylül 2017 Çarşamba

HAYALDİ, GERÇEK OLDU. "Tüm Zamanların En Yüksek İhracatı 2017 Yılı Ağustos Ayında Gerçekleşti"

BU BİR REKOR; TÜM ZAMANLARIN EN YÜKSEK İHRACATI 2017 YILI AĞUSTOS AYINDA GERÇEKLEŞTİ
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, tüm zamanların en yüksek ağustos ayı ihracatına ulaşıldığını bildirdi.
Zeybekci, yaptığı yazılı açıklamada, Gümrük ve  Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan "geçici dış ticaret verileri"ni değerlendirerek, ağustos ayında ihracatın artış ivmesini koruduğunu vurguladı. Ağustos ayında ihracatın yüzde 12,36 artarak 13 milyar 287 milyon dolar, ithalatın ise yüzde 15,3 artarak 19 milyar 164 milyon dolar seviyesine ulaştığını anımsatan Nihat Zeybekci, böylece ilk 8 ayda ihracatın yüzde 10,82 artışla 103 milyar 348 milyon dolar, ithalatın ise yüzde 13,74 artışla 148 milyar 971 milyon dolar olarak gerçekleştiğine işaret etti. Zeybekci, son 12 aylık dönem itibarıyla ihracatın yüzde 7,8 artış ile 152,6 milyar dolar sınırını aştığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: 
HAYALDİ, GERÇEK OLDU...
"Ağustos ayında tüm zamanların en yüksek değerine ulaştık. Tüm zamanların en yüksek ağustos ayı ihracatına ulaşmamız iki önemli hususu göstermektedir. Birincisi; özellikle ağustos ayının son günlerinde bayram tatilinin etkisine rağmen ihracatımız güçlü şekilde artışını sürdürerek, 2017 yılında büyümeye, üretime pozitif katkısının güçlü şekilde devam edeceğini göstermiştir. İkinci olarak, 'ihracat seferberliği yılı' ilan ettiğimiz 2017 yılında, Orta Vadeli Program hedefimiz olan 153,3 milyar doları kolaylıkla aşacağımıza, hatta 155 milyar dolarlık seviyeye de ulaşacağımıza olan inancımızı pekiştirmiştir."
Yılın ilk 8 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre 10,1 milyar dolar daha fazla ihracat... Kesinlikle bütün zamanların rekorudur bu.
2017 Yılının ilk 8 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre çok ciddi miktarda artış kaydedilerek 10,1 milyar dolar daha fazla ihracat gerçekleştirildiğine değinen Gümrük ve Ticaret Bakanı Nihat Zeybekci, yatırım malları ihracatında 8 aydaki yüzde 17,71'lik artışın önem, ağırlık ve değerine dikkat çekti.
Zeybekci, söz konusu dönemde ithalattaki artışın arkasında hammadde ithalat artışı yattığını ifade ederek, şunları kaydetti: "8 ayda 10,1 milyar dolar artış gösteren ihracatımıza, 2016 yılının aynı dönemine göre otomotiv sektörü 3,2 milyar dolar, makine sektörü 700 milyon dolar ilave katkı sunmuştur. İthalat tarafında ise küresel piyasalarda artış gösteren hammadde fiyatlarının etkisi hissedilmektedir. Nitekim, hammadde ithalatımız yüzde 24,4 artış göstermişken, yatırım malı ithalatımız yüzde 15,2 ve tüketim malı ithalatımız yüzde 2,29 düşüş göstermiştir. Diğer bir ifade ile özellikle enerji ve metal fiyatlarındaki toparlanma, ithalattaki diğer sektörlerdeki olumlu gelişmeleri gölgelemiştir. Örnek vermek gerekirse, 8 ayda makine ithalatımız yüzde 5,3, elektrikli cihazlar ithalatımız yüzde 3,2 ve otomotiv ithalatımız yüzde 9,7 gerilerken, enerji ithalatımız yüzde 33,9 ve demir-çelik ithalatımız yüzde 19,1 artış göstermiştir."
Hammadde ithalatı artarken sanayi ürünlerindeki ithalat düşüşünün etkisinin ithalatın ülke kompozisyonunda da görüldüğünü belirten Nihat Zeybekci, "İlk 8 ayda  Çin'den ithalatımız yüzde 12,42,  Almanya'dan ithalatımız yüzde 8,55 düşerken,  Rusya'dan ithalatımızın yüzde 17,94 artışı bunun göstergesidir. 2017 yılının genelinde, sanayi sektörlerinin pek çoğunda ithalatımızın düşmeye devam edeceğini, diğer taraftan küresel fiyatların etkisiyle hammadde ithalatımızın ise artmaya devam edeceğini bekliyoruz." ifadelerini kullandı. Her yıl iş gücü havuzuna 1 milyon ilave işçinin eklendiğini ifade eden Zeybekci, 80 milyonun tamamına refah getirecek sürdürülebilir büyümenin en güçlü kaynağının ihracat olması gerektiğini vurguladı. Bakan Zeybekci, 2017 ihracat seferberliği yılında bu amaca yönelik pek çok tedbiri uygulamaya koyduklarını ve olumlu sonuçların görülmeye başlandığını da kaydetti.

İSRAF MÜTHİŞ, TASARRUFTA VAZİYET BERBAT!.. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Türkiye'de “İsrafın Boyutunu” inceledi; akıllı telefon, otomobil kullanımı ve ekmek israfına ilişkin çarpıcı sonuçlar çıktı.

TÜRKİYE'DE AKILLI TELEFON KULLANIM ORANI YÜZDE 84
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı “İsrafın Boyutunu” inceledi; akıllı telefon, otomobil kullanımı ve ekmek israfına ilişkin çarpıcı sonuçlar çıktı.
Gümrük ve  Ticaret Bakanlığı "İsrafın Boyutunu" inceledi; akıllı telefon, otomobil kullanımı ve ekmek israfına ilişkin çarpıcı sonuçlar çıktı. Türk halkının tasarruf yapma oranı yüzde 14'te kaldı, akıllı telefon kullanımı ise yüzde 84'ü buldu.
Türk halkının yüzde 66'sı her gün ekmek satın alıyor, yüzde 96,8'i ambalajsız ekmek tüketiyor ve yüzde 8,6'sı ekmeği çöpe atma eğiliminde.
Gümrük ve Ticaret Bakanı  Bülent Tüfenkci "Tasarrufa yönelmek sağlıklı büyümenin gereği" dedi, tasarrufun sadece finansal olarak değil, aynı zamanda kullandığımız cep telefonlarından, soframıza gelen ekmeğe kadar israfı önleyerek de yapılabileceğini kaydetti ve tüketicileri uyardı.
"Tüketici İsrafın Boyutlarının İncelenmesi" adıyla yapılan araştırma, 7 bölgeden 26 kent merkezinde, 18-69 yaşa arası bin 650 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapıldı.
EKMEK TÜKETİMİNDE MUAZZAM İSRAF
Araştırmada özellikle her yıl Ramazan ayında sıkça gündeme gelen ekmek tüketimine ilişkin de veriler yer aldı. Türk halkının yüzde 66'sı her gün ekmek satın alırken, yüzde 96,8'i ambalajsız ekmek tüketiyor.
Ambalajsız ekmek satın alanlar bir seferde ortalama 3 adet, ambalajlı ekmek alanlar bir seferde ortalama 1,7 paket ekmek satın alıyor.
Toplumun yüzde 8,6'sı ekmeği çöpe atma eğilimi gösteriyor. Ekmeği çöpe atanlar, haftada kişi başı 226 gr ekmeği tüketmeden çöpe atıyor. Araştırma da ekmek israfının önlenmesi için bilinçlendirme çalışmalarının artırılmasına da dikkat çekildi.
AKILLI TELEFON ÇILGINLIĞI
Araştırmaya göre,  Türkiye'de akıllı telefon kullanımı yüzde 84'e ulaşmış durumda. Yüzde 14,7'lik kesim standart cep telefonu sahibi, telefonu olmayan kesim ise yüzde 1.5'te kalıyor.
Akıllı telefon sahiplerinin yüzde 7'si yılda bir, yüzde 17'si iki yılda bir akıllı telefonunu değiştiriyor. Ortalama akıllı telefon değişim süresi ise 3,2 olarak hesaplandı.
YÜZDE 10 İKİ-ÜÇ YILDA BİR OTOMOBİL DEĞİŞTİRİYOR
Araştırmaya göre  Türkiye'nin yüzde 27'si otomobil sahibi. Otomobil sahiplerinin yüzde 10'u 2-3 yılda bir otomobilini değiştiriyor, ortalama değişim süresi ise 6,2 yılda bir olarak görülüyor.
İSRAFTAN KAÇINMA VE TASARRUF YAPMA ORANI SADECE YÜZDE 14
Araştırmaya göre tasarruf yapma oranı yüzde 14'te kalıyor. Kamuoyunun yüzde 56'sı gelir yetersizliği nedeniyle, yüzde 26'sı ise borçları olduğu için tasarruf yapamıyor.
Gazete, kitap, dergi için para harcamak, kamuoyunun yüzde 57'si için zorunlu ihtiyaç olarak algılanırken, taksiye binmek, abur cubur tüketmek, dışarıda yemek yemek, tatile gitmek, kültür sanat konularına para harcamak ihtiyaç dışı tüketim olarak görülüyor.
Bakan Tüfenkci araştırmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede  Türkiye'nin büyüme hedefleri doğrultusunda tasarrufun sağlıklı büyümenin bir gereği olduğuna dikkat çekti ve şöyle konuştu: "Tasarruf denilince sadece, finansal anlamda yapacağımız birikimi değil aynı zamanda israf boyutundaki tüketimlerimize de ket vurmalıyız. Otellerin açık büfelerinden tutun da, sofralarımızdaki ekmeğe kadar. Türk halkı 'misafir gelir' endişesiyle bile evde fazladan ekmek bulundurma anlayışına sahip bir toplum. Bu toplumumuzun misafirperverliğini gösteriyor ama öte yandan israfa da kapı aralıyor. Özellikle ekmeğin saklama koşullarına dikkat edilmeli, ihtiyacımız kadar alınmalı ki israfın önüne geçilsin. Aynı şekilde evlerimizde kullandığımız elektrik ve su konusunda da tasarruflu olmalıyız.
İhtiyaç sahiplerini düşünüp ona göre hareket etmeliyiz. Ülkemizin kıt olan kaynaklarını daha verimli değerlendirmeliyiz, çocuklarımıza ve gençlerimize hayatın her alanında israftan kaçınmayı ve tasarruf yapmayı öğretmeliyiz.
Araştırmadan da gördüğümüz üzere akıllı telefon konusunda önlenemez bir tüketim çılgınlığı var. İhtiyaçtan çok, artık modeli göz önüne alınıyor. Bu da beraberinde israfı getiriyor. Gelecek nesillerimiz için israftan uzak durmalı, sağlıklı büyümenin gereğini yerine getirmeliyiz." – (İHA & Ulusal Ajans, ANKARA)